Vedâ Haccı
Hicretin onuncu senesinde
Sevgili Peygamberimiz hac için hazırlanıp, Medîne’deki Müslümanların da
hazırlanmalarını emir buyurdu. Medîne dışında bulunan Müslümanlara da
haber gönderdi. Bu haber üzerine binlerce Müslüman Medîne’de toplandı.
Hazırlıklar tamamlanınca Peygamberimiz Zilka’de ayının 25. günü 40 bin
kişilik bir kâfile ile öğle namazından sonra Medîne’den hareket etti.
100 kurbanlık deve götürdü. 10 gün süren yolculuktan sonra Zilhicce
ayının 4. günü Mekke’ye vardılar. Yemen’den ve diğer beldelerden hac
yapmak üzere gelenlerin de katılmasıyla Müslümanların sayısı 124 bine
ulaştı. Peygamberimiz zilhiccenin 8. günü Mina’ya, 9. günü (arefe günü)
Arafat’a gitti. Arafat Vâdisinin ortasında öğleden sonra Kusvâ adlı
devesinin üstünde Vedâ Hutbesi’ni okudu.
Sevgili Peygamberimiz
bu hutbesinde kan dâvâları, fâiz, kumar, her türlü zulüm gibi câhiliyye
devrine âit bütün kötülüklerin kaldırıldığını bildirdi ve insan
haklarını anlattı. Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını,
erkeklerin kadınlar ve kadınların da erkekler üzerindeki haklarını,
Müslümanların kardeş olduğunu ve daha birçok husûsu bildirdi. Eshâb-ı
kirâmla vedâlaştı.
Peygamber efendimiz Vedâ Hutbesi’ni okuduğu
gün; “Bu gün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Üzerinize nîmetimi
tamamladım. Size din olarak İslâm dînini seçtim.” (Mâide sûresi: 3)
meâlindeki âyet nâzil oldu. Peygamberimiz bu âyet-i kerîmeyi Eshâb-ı
kirâma okuyunca hazret-i Ebû Bekr ağlamaya başladı. Eshâb-ı kirâm
ağlamasının sebebini sorunca; “Bu âyet, Resûlullah’ın vefâtının yakın
olduğuna delâlet ediyor, onun için ağlıyorum.” buyurdu.
Peygamber
efendimiz Mekke’de 10 gün kalıp Vedâ Haccını yaptı ve vedâ tavâfı
yaparak Medîne’ye döndü. Vedâ Haccından sonra Eshâb-ı kirâm Resûlullah
efendimizin bildirdiği ve emrettiği şeyleri gittikleri yerlerde
anlattılar.
Hicretin onuncu yılında vukû bulan bir hâdise de
Peygamberlik iddiasında bulunan yalancıların ortaya çıkmasıdır.
Bunlardan birisi Yemen’de ortaya çıkan Esved-i Ansî’dir. Şanlı
Peygamberimizin emri üzerine Esved-i Ansî Yemen’deki Müslümanlar
tarafından evinde öldürüldü. Diğeri de Müseylemet-ül Kezzâb’dır.
Peygamber efendimizin vefâtından sonra Ebû Bekr radıyallahü anh
Müseyleme üzerine Hâlid bin Velîd kumandasında bir ordu gönderdi.
Müseyleme de öldürüldü.
Peygamberimiz hicretin on birinci
yılında hastalanıp, vefâtından kısa bir zaman önce Müslümanlar için
büyük bir tehlike olan Bizans üzerine gönderilmek üzere Üsâme bin Zeyd
komutasında bir ordu hazırladı. Ordu hareket etmek üzereydi, fakat
Resûlullah’ın hastalığı ağırlaşınca hareket etmedi. Bu ordu daha sonra
hazret-i Ebû Bekr’in halîfeliğinin ilk günlerinde Bizans üzerine gidip
parlak zaferler kazandı. Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın
vefâtı da bu yılda oldu.